UA-47015413-1 CaDıNıN DüNYaSı: Ağustos 2008

31 Ağustos 2008 Pazar

S€Ni S€ViYoRuM


SENİ SEVİYORUM! Sadece kim olduğun değil, SEN olduğun için ve seninle beraberken kim olduğumu, benliğimi anladığım için.. SENİ SEVİYORUM! Sadace kendine yaptıkların için değil, bana kattığın güzellikler için.. SENİ SEVİYORUM! İçimdeki çocuğu, saklı kalmış ben'i yeryüzüne çıkardığın ve sana ihtiyacım olduğu her an tüm duyarlılığınla yanı başımda olduğun için.. SENİ SEVİYORUM! Elini kalbimin üzerinde hissettiğim zaman, üzüntülerimi alıp, onların yerine şimdiye kadar hiç kimsenin başaramadığı o sıcaklığı, o içtenlik ışığını bana duyurmayı başardığın için.. SENİ SEVİYORUM! Hayatımı kutsal bir sevgi tapınağına çevirdiğin ve her günümü yaşam şenliğine, unutulmayan şiirlere dönüştürdüğün için.. SENİ SEVİYORUM! Çünkü, SEN, şimdiye kadar hiç başaramadığım şeyleri, kendimle dost ve barışık olmayı, ve hiç bir zaman tadamadığım kadar mutlu olmamı sağlıyorsun. Ve bütün bunları yalnızca sözlerinle, dokunuşunla ya da işaretle değil, kendin olmakla yapıyorsun.

Kadınlar "cadı" mıdır?


Yapılan bir savaşta ünlü kral Arthur maalesef esir düşer. Karşı tarafın kralı bu büyük şahsı affedebileceğini ancak bir şartı olduğunu söyler. Kendisine bir soru soracaktır. Eğer Arthur soruya doğru cevap verebilirse hayatı kurtulacak aksi takdirde ölecektir. Soruya cevap verebilmesi için 1 sene süresi vardır. Soru aynen söyledir: Kadınlar ne isterler? Bu soru tabi ki dünyanın en zor sorusu. Ancak kralın fazla bir tercih şansı yoktur. Ülkesine geri döner. Türlü alimlere bilirkişilere danışır ama soruya tam bir doğru yanıt bulamaz. Bu sorunun cevabını sadece yaşlı bir cadı bilmektedir. Artık en son gün gelmiştir ve Arthur mecburen cadıya gider. Cadı soruya cevap verecektir ancak bir şartı vardır. Cadı cevap karşılığında Arthur'un yakın arkadaşı ve en iyi ve yakışıklı şovalyesi ile evlenmek istemektedir. Arthur yıkılır ve bunu kabul edemeyeceğini söyler ve cadının yanından ayrılır. Şovalye olanları duyar ve krala koşup hiçbir seyin Arthur'un hayatından daha önemli olamayacağını söyler. Ve cadıdan cevabı alırlar. "Her zaman kendi özgür iradeleriyle karar almak isterler."Evet kesinlikle doğru olan bu cevap sayesine kralın hayatı kurtulur ancak şovalyenin hayatı sönmüştür. Cadı dünyanın en çirkin görünüşlü mahlukatıdır. Yemek yerken kusar tükürür ve her olumsuz davranışı gösterir. Şovalye ile evlenme gününde bile iğrenç davranışlar göstermiştir. Nihayet şovalye için en kötü an yani gerdek gecesi gelir. Ancaaaakk odaya girdiğinde karşısında cadı yerine dünyanın en güzel kadınını görür. Acayip şaşırır ve sorar. "Sen kimsin?". Kadın cevap verir. "Ben evlendiğin cadıyım. Ancak gündüzleri son derece çirkin ve geceleri son derece güzel olurum. Ya da gündüzleri son derece güzel veya geceleri son derece çirkin olurum. Nasıl gözükeceğime sen karar vereceksin".Şovalye çok kısa bir süre düşünür. Geceleri mükemmel bir sevgili mi yoksa gündüzleri eşiyle beraber kazanacağı saygınlık mı? Ve şöyle cevap verir. "Nasıl olmak istediğine sen karar ver lütfen. Ben senin her haline karşı saygılıyım." Cadı bu karar karşışında çok sevinir. "Sen bana seçme özgürlügünü verdin ve beni kısıtlamadın şovalyem. Bu yüzden ömür boyu yanında güzel ve saygılı biri olarak gözükeceğim". Pekiiiii burdan çıkarttığımız sonuç ne? Biz size söyleyelim isterseniz: Kadınlar ister son derece güzel ister son derece çirkin olsun her zaman cadıdırlar.

BİR KADINI TANIMAK

Bir kadını tanımak… Bütün gel-gitleri, kaprisleri, küçük şımarıklıkları, korkuları, şaşkınlıkları, hercailikleri, hayal kırıklıkları, aşkları, terk edilişleri, başarıları, başarısızlıkları, kurnazlıkları, saflıkları, çocuk ağızları, şirinlikleri, küçük yalanları, büyük itirafları, kocaman yürekleri ile kendi olmaya çalışan kadınları tanımak… Bir kadını sevmekle başlar her şey ama bir kadını tanımakla varılır hayatın sırrına. Bir kadını tanımaya soyunmak zor ama keyifli bir yolculuğa çıkmaktır. Dört mevsimi bir yürekte buluşturur, bu yüzden de sürekli şaşırtırlar. Sürprizlerin ardı arkası kesilmez. Zordur anlamak onları. Benzemek gerekir anlayabilmek için belki de! Kendi zekasını hatırlatanları sever, sevgisini göstermekten ürkmeyenleri, sürprizlere hazırlıklı olanları bir de. Muson yağmurları gibi yağarken, Sahra’da çöl fırtınası koparıp ardından güneş olup ısıtabilirler. Dedim ya bir dünyadır kadınlar, yürekleriyle konuşan, gözleriyle gülen… Bir kadını sevmekle başlar her şey ama bir kadını tanımakla anlaşılır hayatın sırrına ancak aşkla varılacağı. Sevgi arsızıdır kadın. Verdiğinden daha fazlasını isteme bencilliğini gösterecek kadar sevgi arsızı… Bu yanını doyurunca şımaracağından korkanlar, birlikte çoğalacaklarını bilmeyenlerdir. Bir kadını sevmekle başlar her şey ama bir kadını tanımakla kanat çırpılır özgürlüğün bütün maviliklerine. Kendine inananlara, aşka inananlara koşar. Hem yaman bir aşk avcısı, hem de engebeli yollarda koşmaktan bitap aşk yorgunudur kadın. Bir kadını sevmekle başlar her şey ama bir kadını tanımakla çıkılır keyifli serüvenlere. Hayatla dalga geçmesini bilir kadın, tıpkı kendiyle dalga geçmesini bildiği gibi. Ağız dolusu gülüşlere teslim olur. Bir kadını sevmekle başlar her şey ama bir kadını tanımakla tanık olunur tutkuların gücüne. Göze alandır kadın. Çekip gitmeyi, sahip olduklarından vazgeçmeyi, karşılık beklememeyi… Mücadele eder, kızar, bağırır ama hep sever. Dedim ya bir dünyadır kadınlar, yürekleriyle konuşan, gözleriyle gülen… Yüreğini sevgiye açan ve sevmekten korkmayan bütün kadınlar gibi.. Şimdi bir düşünün, kaç kadını değil bir kadını tanıyabildiniz mi bugüne değin??

AŞK


*Aşk, iyi geceler öpücügünü uzun tutmaktır. Beklentidir.
* Aşk, delicesine flört ederken yanindakinin hiçbir sey yapmama hakkını teslim etmektir.
* Aşk,bir saygıdır, zaaflarınız olduğunu ortaya çıkarır. Kabullenmektir.
* Aşk, şimdi zamanı değil diye beklemeyi bilmektir. Sabırdır.
* Aşk, saçlarda başlayıp topuklarda biten bir gezintidir. Keşiftir.
* Aşk, Sevişelim demeden sevişmek, yanindakinin ne istedigini bilmektir.Anlaşmaktır.
* Aşk, bağlandıgını sandığında, karşındakine hayır deme şansını tanımaktır.
* Aşk,inceliktir, korumaktır. Sorumluluktur.
* Aşk, ciddi bir tokalaşmayı kıkırdamaya dönüştürmektir..Mizahtır.
* Aşk, durma yoksa seni öldürürüm lafını duymaktır.Şehvettir.
* Aşk, evinizdeki her seyin yerinin değiştirilmesini kabullenmektir. Teslimiyettir.
* Aşk, sevgilinizin ne olduğunu bütün çıplaklıgıyla görmektir.Gerçektir.
* Aşk, saatin kaç olduğunu bilip aldırmamaktır. Neşedir.
* Aşk, sizi kucaklayan kolların, gittikçe daha çok sarılmasıdır.Mutluluktur.
* Aşk, tanıdıgınızı zannettiginiz insanın yeni yanlarını keşfetmektir. Tazeliktir.
* Aşk, uyandığınızda rüyanızı yanınızda bulmanızdır. Düşlerin gerçek olmasıdır.
* Aşk, kocaman yatagın üçte birine sıkışmaktır. Yakınlıktır.
* Aşk, evin anahtarıdan anahtarcıda bir kopya daha yaptırmaktır. Güvendir.
* Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karşilaşacağını bilmektir.Kaderdir.
* Aşk, gerindiginde sızlayan vücut lafının anlamını bilmektir. Derstir.
* Aşk, ecza dolabını açtıgında, dişmacunu kapagını kapatılmamış bulmaktır. Uyumdur.
* Aşk, pencereden dısarıya baktıgında kiminle olduğunu hatırlamaktır. Düsüncedir.
* Aşk, asla anlatılmayacak hikayelerdir. Özeldir.
* Aşk, cennetle cehennem arası işleyen trende bir mevsimlik bilettir.
* Aşk, iki yalnızlığın birbirine dokunması, birbirini koruması ve selamlamasıdır.

ÖĞRENDİM Kİ

Öğrendim ki... Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, Gerisini karşı tarafa bırakırsınız. Öğrendim ki... Güveni geliştirmek yıllar alıyor, Yıkmak bir dakika. Öğrendim ki... Hayatında nelere sahip olduğun değil Kiminle olduğun önemli. Öğrendim ki... Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek. Öğrendim ki... Kendini en iyilerle kıyaslamak değil Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir. Öğrendim ki... İnsanların başına ne geldiği değil O durumda ne yaptıkları önemli. Öğrendim ki... Ne kadar küçük dilimlersen dilimle Her işin iki yüzü var. Öğrendim ki... Olmak istediğim insan olabilmem Çok vakit alıyor. Öğrendim ki... Karşılık vermek Düşünmekten çok daha basit. Öğrendim ki... Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun. Öğrendim ki... 'Bittim' dediğin andan itibaren Pilinin bitmesine daha çok var. Öğrendim ki... Sen tepkilerini kontrol edemezsen Tepkilerin hayatını kontrol eder. Öğrendim ki... Kahraman dediğimiz insanlar Bir şey yapılması gerektiğinde Yapılması gerekeni Şartlar ne olursa olsun yapanlar. Öğrendim ki... Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor. Öğrendim ki... Bazı insanlar sizi çok seviyor Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor. Öğrendim ki... Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz Bazıları hiç karşılık vermiyor. Öğrendim ki... Para ucuz bir başarı. Öğrendim ki... En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz. Öğrendim ki... Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları Kaldırmak için elini uzatır. Öğrendim ki... İki insan aynı şeye bakıp Tamamen farklı şeyler görebilir. Öğrendim ki... Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır. Öğrendim ki... Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatını değiştirir. Öğrendim ki... Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır. Öğrendim ki... Duvarda asılı diplomalar İnsanı insan yapmaya yetmez. Öğrendim ki... Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır. Öğrendim ki... Karşısındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor. Öğrendim ki... Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da! Öğrendim ki... Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, Ne tür deneyimler yaşadığınızla var. Öğrendim ki... Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil. Öğrendim ki... Ne kadar yakın olursa olsunlar En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir. Öğrendim ki... Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor. Öğrendim ki... Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor. Öğrendim ki... Şartlar ve olaylar, Kim olduğumuzu etkilemiş Öğrendim ki... İki kişi münakaşa ediyorsa, Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez. Öğrendim ki... Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır. Öğrendim ki... Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor. Öğrendim ki... Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, Gerisini karşı tarafa bırakırsınız. Öğrendim ki... Güveni geliştirmek yıllar alıyor, Yıkmak bir dakika. Öğrendim ki... Hayatında nelere sahip olduğun değil Kiminle olduğun önemli. Öğrendim ki... Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek. Öğrendim ki... Kendini en iyilerle kıyaslamak değil Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir. Öğrendim ki... İnsanların başına ne geldiği değil O durumda ne yaptıkları önemli. Öğrendim ki... Ne kadar küçük dilimlersen dilimle Her işin iki yüzü var. Öğrendim ki... Olmak istediğim insan olabilmem Çok vakit alıyor. Öğrendim ki... Karşılık vermek Düşünmekten çok daha basit. Öğrendim ki... Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun. Öğrendim ki... 'Bittim' dediğin andan itibaren Pilinin bitmesine daha çok var. Öğrendim ki... Sen tepkilerini kontrol edemezsen Tepkilerin hayatını kontrol eder. Öğrendim ki... Kahraman dediğimiz insanlar Bir şey yapılması gerektiğinde Yapılması gerekeni Şartlar ne olursa olsun yapanlar. Öğrendim ki... Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor. Öğrendim ki... Bazı insanlar sizi çok seviyor Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor. Öğrendim ki... Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz Bazıları hiç karşılık vermiyor. Öğrendim ki... Para ucuz bir başarı. Öğrendim ki... En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz. Öğrendim ki... Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları Kaldırmak için elini uzatır. Öğrendim ki... İki insan aynı şeye bakıp Tamamen farklı şeyler görebilir. Öğrendim ki... Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır. Öğrendim ki... Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatını değiştirir. Öğrendim ki... Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır. Öğrendim ki... Duvarda asılı diplomalar İnsanı insan yapmaya yetmez. Öğrendim ki... Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır. Öğrendim ki... Karşısındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor. Öğrendim ki... Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da! Öğrendim ki... Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, Ne tür deneyimler yaşadığınızla var. Öğrendim ki... Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil. Öğrendim ki... Ne kadar yakın olursa olsunlar En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir. Öğrendim ki... Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor. Öğrendim ki... Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor. Öğrendim ki... Şartlar ve olaylar, Kim olduğumuzu etkilemiş Öğrendim ki... İki kişi münakaşa ediyorsa, Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez. Öğrendim ki... Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır. Öğrendim ki... Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.

"ÖZLEM"

Özlem… İlk özlem ana rahmine düştüğümüz anda başlar.. dışarıdaki hayata çıkma çabasıyla… farkında olmadan neyi özlediğimizi bilmeden ilk kalp atışlarımızla bedenimizin ruhumuzun içine yerleşendir özlem.. Bir ana anne sıcaklığına duyulandır özlem ….masum, çaresiz, sadece beklenmez mi? Sıcak kollarında, sıcak bir nefesle uykuya dalmayı küçük beden.. İlk adım atışlar, ilk kelimeler, etrafı dünyayı tanıma telaşıdır özlem..Bizi nelerin beklediğini bilmeden büyüme telaşıdır… Evcilik oynamaya.. koşmaya arkadaşadır özlem.. Özlem.. İlk gençlik hayallerimizedir.. Bir masum mektuba.. bir bakışadır.. Bir cafe de oturmayadır özlem.. kalp atışlarına mahçup bakışlara… okul kırmaya aşk uğruna…Sevgiyedir.. kalbimizi henüz keşfetmeden.. sevdayı henüz bilmeden.. Özlem… Çocukluk, gençlik özlemini özlemeye özlem.. O masum sonu mutlu biten özlemler.. Çocukken bir çikolataya özlem..bayramlarda bir kırmızı pabuça duyulan özlem… alınca mutlu olunan.. hoyrat gençlikte aşka özlem… bir bakışta bir gülüşte kalbi durduran…. Sonsuzluk.. işte bu dedirten.. Özlem.. En mutlu özlem… sonu olan.. sonu özlediğinle biten.. varışı sevdan olan özlemler.. Özlem Ya gelmeyeceğini, gelemeyeceğini bildiğine özlem… ya orada olduğunu bildiğin ses vermeyene özlem…. Ya özlemekten korkana özlem… ya yaşamaktan korkana özlem.. ya düşlere özlem.. ya yarını olmayacak aşklara özlem.. gideceğini bilerek sevilene özlem.. Yaşanamayacaklara özlem… İşte sonu olmayan özlem.. İşte vazgeçilemeyen özlem.. işte çaresiz bekleyişe özlem.. İnsanın içini acıtan… boşlukta yaşanan özlemler… Peki var mı bu özlemin sonu…? biter mi….? bu özlem.. Söz verirsin kendine özlemeyeceğim diye… tutulur mu bu söz…..? Kalbindeki özleme söz geçer mi……? "Özlem "sevgidir… "Özlem" güçtür.. "Özlem" varoluştur. "Özlem" sevdandır.. "Özlem" bekleyiştir… "Özlem" içindeki acıdır.. "Özlem"özlememeyi hasrettir.. "Özlem" özlemeyeni özlemektir.. "Özlem" özleyeni özlemektir… "Özlem" gelemem diyeni bekleme güçüdür.. "Özlem" gidene ağıttır.. "Özlem" sevdana söz vermektir.. "Özlem"kalbine söz geçirememektir. "Özlem" kaçış değil var oluştur… "Özlem" çaresizlik değil çaredir.. "Özlem" VAZGECMEMEKTİR!!!!! "Özlem" kelimelerin yetersiz kaldığı andır. "Özlem" sessizliğin çığlığıdır.. "Özlem" yaşamındır.. "Özlem" gelmeyeceğini bilerek bekleyebilmektir. "Özlem" siyah gecelerde siyahın izi kalabilmektir.. Ve artık.. "ÖZLEM"........."HERŞEYİNDİR".........